BilindiÄŸi gibi Türkiye, güvenliÄŸini doÄŸrudan ilgilendiren PKK-PYD ekseninde bir oluÅŸuma ÅŸiddetle karşı. Zaten Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonunu da esas itibariyle sınırında oluÅŸacak “terör koridoru”nu engellemek amacıyla baÅŸlatmıştı. Kısacası, Türkiye’nin Suriye’deki kırmızı çizgisi PKK-PYD koridoru...
Ancak görünen o ki Suriye’deki geliÅŸmeler hiç de Türkiye’nin istediÄŸi istikamette ilerlemiyor.
Öyle ki Trump ve Putin Türkiye’ye inat, Suriye’de PYD-PKK kartını kullanmak için adeta yarış halindeler. Bir baÅŸka deyiÅŸle Putin ve Trump’ın PYD-YPG sevdası Türkiye açısından can sıkıcı bir hal almaya baÅŸladı.
Putin’le iliÅŸkilerimiz üst düzeyde sürmesine raÄŸmen Rusya PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmediÄŸi gibi, Türkiye’ye inat PYD’ye Moskova’da büro açma izni vermekte bir beis görmüyor. Dahası, Suriye’de PYD ile dans etmeye devam ediyor. Anlaşılan o ki Rusya, Türkiye’nin bütün itirazlarına ve ricalarına raÄŸmen YPG kartını tümüyle Amerika’ya kaptırmak niyetinde deÄŸil. Muhtemelen bundan sonraki süreçte de Putin, Türkiye ile dostluk iliÅŸkilerini yedeÄŸinde tutarak PYD-PKK güçlerine destek vermeye devam edecek. Nitekim Kuzey Irak’taki Rudaw haber sitesi, Rus zırhlı birliklerinin destek amacıyla PKK’nın Suriye kolu PYD’nin kontrolündeki Afrin’e ulaÅŸtığını gösteren görüntüleri yayınladı.
Amerika’ya gelince... Obama döneminde baÅŸlayan PYD-ABD ittifakı Trump döneminde daha da güçlü bir iÅŸbirliÄŸine dönüşmüş bulunuyor.
Mesela IŞİD karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian, Rakka’yı IŞİD’den geri almak için düzenlenecek operasyona omurgasını YPG’nin oluÅŸturduÄŸu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kesin olarak katılacağını belirtti, Türkiye’nin olası rolünün ise görüşüldüğünü söyledi. Yani Trump yönetimi, Rakka operasyonunu kesinlikle YPG ile yapacağını, eÄŸer Türkiye bu tabloyu kabul ederse katılabileceÄŸini açıkça deklare etmiÅŸ bulunuyor. Oysa Ankara’nın bu konudaki tavrı son derece net: YPG’nin dahil olması durumunda operasyona destek vermeyecek.
Ancak Amerika’nın Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetlerini dikkate almak gibi bir niyeti yok. O kadar yok ki, Trump yönetimi YPG’nin elinde bulunan Menbiç bölgesinde kurduÄŸu kampta yüzlerce SDG’liyi eÄŸitmeye baÅŸladı bile... Ve ÅŸu anda 500’ün üzerinde askeri uzman bu kamplarda eÄŸitim veriyor.
BilindiÄŸi gibi Washington, Ocak ayı sonunda SDG’ye “Rakka operasyonunda kullanılması için” zırhlı araç göndermiÅŸti. 22 Åžubat’ta da Reuters, SDG’ye yeni zırhlı araçların ve tanksavar füzelerinin gönderildiÄŸini duyurmuÅŸ, sevkiyatın fotoÄŸraflarını paylaÅŸmıştı.
Bu arada, Trump’ın Türkiye’ye ikinci sınıf ülke muamelesini reva gören yeni bir yaptırımı dün yürürlüğe girdi. Trump’ın bizzat imzasıyla yürürlüğe giren yaptırıma göre, Türkiye’den ABD’ye doÄŸrudan sefer yapan uçaklarda yolcular uçaÄŸa cep telefonundan büyük elektronik cihaz sokamayacaklar.
***
Görüldüğü gibi manzara ortada, Trump ve Putin ne kadarına izin verirse Türkiye, o kadar Suriye denkleminde olabilecek gibi gözüküyor.
Ä°ÅŸin gerçeÄŸi, yanı başımızda cilvesi bol ve güçlü oyuncuların yer aldığı son derece sert bir diplomatik oyun sahneleniyor. Aslında bu tablo karşısında Türkiye’nin dış politikada elinin güçlü olabilmesi için en doÄŸru seçenek Avrupa ile iliÅŸkilerini zenginleÅŸtirmesidir. Ama onlarla da kavgalıyız, nasıl olacaksa.
Henüz yorum yapılmamış.